ABD'li sosyalistler: “ABD’nin füzeleri Suriye halkını özgürleştiremez!”

ABD'de mücadele eden sosyalist örgüt ISO (International Socialist Organisation), ABD’nin Suriye’ye müdahale etmesiyle ilgili görüşlerini açıkladı.

SocialistWorker.org'daki yazıda “Barış ve demokrasi kelimelerini önemseyen herkes, Amerikan hükümetinin Ortadoğu’da savaşı ve katliamı günlük hayat pratiği haline getirmeye çalışan Suriye’ye müdahalesine karşı çıkmalıdır. (…) Sosyal adaletle ilgilenen herkes için bu acımasız koşullarda ABD’nin kana susamışlığına muhalefet oluşturmak önemlidir” denildi.

Ortadoğu krizinin sorumlusu: ABD

Trump’ın askeri müdahalede bulunmayı, bir onaylanma fırsatı olarak gördüğüne dikkat çekilirken, ABD’nin Suriye’de ve Ortadoğu’da yapıp ettiklerinin sonuçlarından bahsedildi:

“Suriye’de ABD hükümetinin neden olduğu şiddet, sadece daha fazla yıkıma neden oldu. Bu politikalar IŞİD'in yükselmesine ve Esad diktatörlüğünün karşı devrimci vahşetine müsamaha gösterilmesine ortam hazırladı.

Bugün yaşanan Ortadoğu'daki krizin öncelikli sorumlusu ABD’nin -George H.W. Bush’un 1991’deki Irak Savaşı’ndan, Bill Clinton’ın ölüm saçan politikalarına ve George W. Bush’un kanlı Irak işgaline, mezhepçi bir iç savaşa sebebiyet vermesine kadar- kana susamış savaş politikalarıdır.”

Demokrat Parti neden çözüm değildi?

ABD’de yapılan başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti adayları olan Bernie Sanders ve Hilary Clinton’ın şu an kongrede savaş çığırtkanlığı yaptıklarından bahsedildi: “Demokrat Parti, Trump başkan olduğu andan itibaren gerçek bir direniş inşa etmek için hiçbir şey yapmadı. Demokrat liderler ise sadece Trump'in füze saldırısını desteklemekle kalmadılar, daha şiddetli saldırıların kongre tarafından onaylanması için çağrı yaparak bu durumdan kârlı çıkmaya ve savaş koalisyonuna ortak olmaya çalışıyorlar."

Aynı anda hem diktatöre destek verip hem de savaş karşıtı olamazsınız

ISO'nun internet sitesindeki yazıda, ABD’nin müdahalesine karşı olan, ancak Esad’ın antiemperyalist olduğunu iddia ederek onun diktatörlüğünü savunanlar için “Trump'in askeri müdahalesine karşı olan bazı eylemler ve protestolar, Esad rejimini antiemperyalist olarak savunan ve Suriye halkına karşı olası bir Rusya-İran askeri müdahalesine destek veren gruplar tarafından organize edildi. Ancak, aynı anda hem diktatöre destek verip hem de savaş karşıtı olamazsınız. Bunun gibi düşünenler kendi ülkelerinin emperyalizmine karşıdır, ancak farklı bir imparatorluğu savunurlar. Bu gibi grupların, Trump karşıtı gösterilerin bazılarına çağrı yapmış ve o gösterileri organize etmiş olsalar dahi savaş karşıtı bir siyasetle alakaları yoktur. Sosyalistler, Trump'un militarist tavırlarına olan muhalefetlerini açıkça belirtmelidirler. Bunu yaparken de Esad'ın yarattığı vahşeti reddettiğimizi ve rejime karşı muhaliflerin mücadelesini desteklediğimizi yüksek sesle ve açıkça söylemeliyiz” denildi.

Savaş karşıtı hareketin önemi

Yazıda şu ifadeler yer aldı:

“Trump'ın başkanlık koltuğundaki ilk günü eşi benzeri görülmemiş bir direnişle başlamıştı. Bu durum savaş karşıtı hareketi inşa etmek için verimli bir zeminin var olduğu anlamına geliyor. ‘İnsani müdahale’ gerekçesini reddetmek bu mücadelenin başarıya ulaşması için yapılması gerekenlerin en başında geliyor. Trump gibi egemenlerin sözde hümanist olan bu söylemlerinin işe yaradığı tek konu, uzun süredir ABD hükümetinin stratejik çıkarları için bir gizleme görevi görmeleri.

(…)

Önümüzdeki tüm zorluklara rağmen savaş karşıtı gösteriler yapmak ve aynı zamanda savaş karşıtlığının önemini anlatmak hayati bir meseledir. Herhangi bir savaş karşıtı mücadelenin geleceği; ABD müdahalelerinin kanlı tarihini öğrenen ve Suriye halkına uygulanan katliama ortak olan diğer emperyalist ve bölgesel güçleri analiz edebilen bir antikapitalist, antiemperyalist harekete bağlıdır.

Donald Trump ve onun destekçileri, Suriye'ye füze saldırısı başlatarak bir zafer kazandığını düşünüyor. Bizim üzerimize düşen ona yanıldığını kanıtlamaktır.”

Mültecilerle dayanışma

Yaptırım gücü olan ve egemenlere aşağıdan baskı yapacak bir savaş karşıtı hareket inşa etmenin mültecilerle her alanda dayanışmaya bağlı olduğundan bahsedilen yazıda, “Suriyeli mültecilerin gitmek istedikleri yer neresi olursa olsun o yerlere güvenli şekilde ulaşmaları için destek vermek ve bu yerlere gittiklerinde de her türlü haklarının, özgürlüklerinin garanti altına alınmasını sağlamaktır. Başında bulunan başkan Demokrat da olsa Cumhuriyetçi de olsa ABD hükümetinin, her zaman, Suriyeli mültecilerin sadece bir kısmının ABD'ye gelmesine izin vermiş olması hastalıklı bir dünya görüşünün tezahürüdür. Suriye de dâhil olmak üzere Ortadoğu'daki halklara devlet destekli terörizm uygulayan "teröre karşı savaş"ın ikiyüzlülüğünü ortaya koymamız gerekiyor. ABD gibi hükümetlerin politikalarına rağmen, katliamdan kaçmış ve tek istedikleri güvende ve özgür olmak olan Suriyeli mültecilere destek olmalıyız” ifadeleri yer aldı.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar