İngiliz sosyalistler: “Westminster saldırısının ardından ırkçılığa karşı birleşelim”

İngiltere'de mücadele eden Sosyalist İşçi Partisi (SWP), dün Londra'da yaşanan saldırının ardından yaygınlaştırılmaya çalışılan ırkçı nefrete karşı birleşik mücadele çağrısı yaptı. Sosyalist İşçi (Socialist Worker) gazetesinin internet sitesinden yayımlanan çağrı şöyleydi:​

Dün Londra'da Avam Kamarası yakınlarında bir adam arabasını kasıtlı olarak yayaların üzerine sürdü. 40'tan fazla insan yaralandı ve bir polis memuru öldü. Arabayı kullanan kişi ise bölgede bulunan diğer polisler tarafından vuruldu. 

Sıradan insanlar hemen yardıma koştu. İngiltere Tabipler Birliği'nin asistan hekimler komitesinin başkanı Jeeves Wijesuriya, olay yerinde görülen ilk doktordu.

Bu trajediden menfaat elde etmek isteyen ırkçı islamofobikler de boş durmadı. Önce Britanya (Britain First) isimli Nazi grup hemen bir gösteri çağrısında bulundu. "Britain First" isminin kendisi geçen sene öldürülen milletvekili Jo Cox'u öldüren Thomas Mair'in cinayeti işlerken slogandı.

Donald Trump'ın en büyük oğlu ise Londra belediye başkanı Sadiq Khan'ın geçen sene Eylül ayında ve genel anlamıyla terör saldırılarıyla alakalı "büyük bir şehirde yaşamanın bir parçası" dediği açıklamaları sanki saldırı sonrası yapılmış gibi göstereren bir tweet attı. 

Bilgi kirliliği

Saldırıdan sonra neredeyse bir saat boyunca ana akım medya organlarının çoğunda, kamuoyunda tanınan müslüman bir suçlunun bu durumun da faili olduğu haberi geçildi. Oysaki avukatından alınan bilgiye göre suçlanan kişinin kendisi halihazırda hapishanede. 

Ölüm ve acının yarattığı şok duygusu ve soktuğu ruh halini kullanarak işçi sınıfını bölmek, savaşperverliği ve islamofobiyi kamçılamak için daha çok girişim olacak. Bu nefret ve bölünmeyi engellemek için ırkçılığa ve islamofobiye karşı mücadele ederken şimdiye kadar sarf ettiğimiz eforu iki katına çıkarmak hayati öneme sahip.  

Theresa May, insanların ölümlerini siyasi çıkar elde etmek için kullanıyor

Theresa May saldırıdan sonra yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:"Dünyanın en eski parlamentosunun evi olan Westminster'ın bu caddelerine yerleşmiş olan özgürlük ruhu dünyanın en kuytu köşelerinden bile yankı yapıyor.

Bizim parlamentomuzun değerlerinden demokrasi, özgürlük, insan hakları, hukuk düzeni gibi kavramlar dünyanın her yerinde insanların saygı duyduğu ve gıpta ederek baktığı değerleri ifade eder."

Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin motivasyonunun ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak İngiliz hükümeti ve müttefikleri tarafından desteklenmiş olan savaş, işkence, istila ve yağmanın her yerde dehşet yarattığını biliyoruz. 

Irak ve Afganistan savaşının sonuçları, Filistinliler üzerindeki baskılar ve daha birçok geçmiş emperyal projenin günümüze kadar gelmiş yankıları mevcut. 

Westminster saldırısından önceki gün ABD'nin liderlik ettiği koalisyonun yaptığı bir hava saldırısı Suriye'de bir okula sığınmış olan 33 kişiyi öldürdü. Geçen perşemde Suriye'nin kuzeybatısında gerçekleştirilen cami sardırısında 42 kişi öldü.  

Bu yapılanlara devam etmek burada, Londara'da olan saldırıları durdurmayacak. Fransa'da Nice saldırısında 86 sivil hayatını kaybettikten sonra ilan edilen OHAL aylardır devam ediyor.

Bizi yönetenlerin savaşlarını desteklemek yerine, ırkçılığa ve islamofobiye karşı birleşelim!

İlginizi çekebilecek diğer yazılar