Yunan sağlık emekçileri haykırıyor: “Hayatlarımızın ve işyerlerimizin kontrolü bizim olacak!”

03.07.2015 - 20:27
Haberi paylaş

Yunanistan'da yapılacak olan halk oylamasına iki gün kala Avrupa'yı yönetenler Yunan halkını bir "Korku Projesi" ile yönlendirmeye çalışıyorlar.

Ancak emekçilerin mesajı çok net bir "Hayır" olacaktır. Temizlik emekçisi Cleopatra, İngiltere'de yayımlanan haftalık devrimci gazete Socialist Worker'a (Sosyalist İşçi) görüşlerini "Yunanistan'ı tekrardan kendi ellerimize almanın zamanı geldi. Eğer bu konuda geri adım atarsak, bizi ezeceklerdir" diyerek açıkladı.

Sağlık emekçileri, Avrupa Birliği ile IMF'nin dayatmış olduğu kemer sıkma politikasının, zor durumu içinden çıkılmaz bir hâle getirmekten başka bir işe yaramayacağını biliyor.

Aglaia Kyriakou Çocuk Hastanesi'nde ilaç ve tıbbı malzeme eksikliğiyle başa çıkmaya çalışan emekçilerden hemşire Efi, "Artık anlaşmalardan bir hayır gelmeyecek" dedi: "İlaç ve malzeme kısıtlamasından sonra tedavileri gerçekleştirebilmek için insanüstü bir çaba sarf etmemiz gerekiyor."

Sosyal Hizmetler Görevlisi Giorgia, kemer sıkma politikalarının Yunan toplumu üstündeki yıkıcı etkisini çok iyi biliyor, "Halkın daha önce hiç olmadığı kadar çok desteğe ihtiyacı var, çünkü emekçilerin artık dayanacak gücü kalmadı" diyor:

"Az gelirli insanların işsiz kalması ve gelirlerinin düşmesi demek, çocuklarının da doğru dürüst beslenememesi demektir; çocuklar yokluktan hastalanıp hastaneye geliyorlar."

Zorluklar

"Çocuk yuvaları kapatıldıi kriz yüzünden anne babalar da psikolojik sorunlar yaşıyorlar."

Bu referandum, 8 milyar Avroluk bir kemer sıkma politikası üstüne olacak ve buna özürlülerin aldıkları yardımların yüzde sekseninin kesilmesi de dahil.

Ama ana akım siyasitçiler, bunun sadece AB üyeliği üstüne bir referandım olacağını söylüyorlar. İşte başlatmış oldukları "Korku Projesi"nin merkezinde de bu gerçek yatıyor.

Efi'ye göre, Avro yüzünden bazı işçiler "evet" oyu verecekler ama diğerleri diğer bütün nedenlerden dolayı "hayır" oyu verecekler: "Ben drahmiyi avroya tercih ederim; çünkü paramızın kapitalistlere değil hastaneye gitmesini istiyorum."

Sömürge

Hastane eczanesindeki eczacılardan Vaso ile Lina konuyu hararetli bir şekilde tartışıyorlar. Lina, "Uyguladıkları her yeni önlem yeni bir diktatörlük gibi. Bize insanın önde geldiği bir AB sözü vermişlerdi. Ama biz şimdi onların sömürgesi hâline geldik. Ama esas mesele bir gün sonra ne olacağı. Bankalar kapanacak, emekliler maaş alamayacak diyorlar. Kalbimdeki oy hayır oyu ama hayır oyu verecek miyim çok emin değilim" diyor.

Vaso ise "Evet, bizi tehdit ve korkuyla sıkıştırmaya çalışıyorlar. Avrupa'nın bütün liderleri bizi korkutmak için el birliği etmiş durumdalar. Kendileri vergi kaçırırlarken, halkın vergi ödemesini isteyen medya kuruluşları da onlarla işbirliği içindeler. Bunlara bizim cevabımız hayır oyu olmalı" diyor.

Hastane emekçileri, yıllardan beri grevlerden tutun da Nazi Altın Şafak Partisi'ni 'sadece Yunan kanı' kampanyasında engellemeye kadar her türlü mücadelenin içinde yer aldılar.

Radyoloji uzmanı Maria ile stajyer Doktor Zanneta (ikisi de Yunan Sosyalist İşçi Partisi SEK üyesi), "Bunun bir sınıf oylaması olacağı çok açık" diyor:

"Egemen sınıflar bankalar kapanacak, piyasada ilaç kalmayacak, o yüzden evet oyu verin, diye propaganda yapıyorlar. Diğer taraftan işçiler ne yapabileceklerini aralarında konuşuyorlar. AB konusunda, borç konusunda ne yapacağımız üzerine ciddi ciddi tartışmalarda bulunuyoruz ve işçilerin denetim gereksinimleri üzerine kafa yoruyoruz."

Tavizler

Anketlerde hayır oyu önde çıkıyor. Ama Syriza öncülüğündeki hükümet bir yandan hayır oyu propagandası yaparken bir yandan da AB'ye ve IMF'ye ödünlerde bulunmaya çalışıyor.

Önceki gün yeni bi teklifte bulunarak bankaların bütün taleplerini kabul edeceklerini söylediler. Başbakan Çipras, yeni bir mali yardım karşılığında referenduma gitmemeyi teklif etti. Merkel is bu öneriyi elinin tersiyle itti.

Zanneta, "Hükümet bir işe yaramıyor" diyor: "Her gün halkın kafasını biraz daha karıştırıyor. Mücadele devam ediyor ve bu mücadeleyi kazanmamız gerekiyor."

Yakınlardaki Aghios Savvas kanser hastaneisnde işçiler, dün öğleden sonra toplanıp sendikanın hayır oyuna destek verip vermemesini tartıştılar.

Sendika başkanı Doktor Costas Kadarachias, "Bizim sağlık yardımı için verdiğimiz bir mücadele geleneği var. Geçen sene hükümet bütün sağlık muayeneleri için 25 Avro kesmek isteyince işçi komiteleri olarak toplandık ve vezneleri kapattık. Bir hafta içinde geri adım attılar. Krizin başlangıcından beri hastane personelinin yarısını ve aldığı fonların yüzde yetmişini kaybetti. Hükümet bir yandan sağlık sigortası olmayanların da tedavi görmesi gerektiğini söylerken bir yandan da bankalara karşı şirin görünmeye çalışıyor" diyor.

Hemşire Maria, "Hayır oyu vermeye mecburuz: bu da her türlü anlaşmayı reddetmek olacaktır. Biz herkes için ücretsiz sağlık hizmeti istiyoruz. Kendi hayatlarımızı ve iş yerlerimizi kontrol etmek istiyoruz; ve referandumdan sonra bu taleplerimiz için sokağa çıkacağız" diyor.

(Türkçe'ye Cumhur Orancı çevirdi)

Bültene kayıt ol