Volkswagen skandalı: Kapitalizm işte bu!

04.10.2015 - 16:02
Haberi paylaş

Kapitalist ekonomi içinde şirketlerin çalışma prensipleri şöyle: Piyasaya sunduğun ürün ya da hizmetin satılması için ne gerekiyorsa yap. Rekabet ortamında diğer şirketlerin önüne geçip, ayakta kalmak için de ne gerekiyorsa yap. Hiçbir kural ve hiçbir sınır bu işleyişin önünde engel olamaz!

Eylül ayı içinde bu işleyişi tüm çıplaklığı içinde gözler önüne seren iki büyük skandal açığa çıktı. Kimileri bu skandalları “istisnai bir durum” kimileri de “ilkesiz kapitalizm” olarak değerlendirdi. Ama iki olay da çok net biçimde kapitalizmin işleyişinden kaynaklanıyordu. Kapitalizmin başka bir sonuç üretmesi zaten beklenemezdi.

İlk skandal Eylül ayının başında patladı. Dünyanın devlerinden Amerikan çok uluslu petrol ve doğal gaz şirketi Exxon Mobil Corporation daha yaygın bilinen ismi ile ExxonMobil’in 38 yıllık sırrı ortaya çıktı. 

Kâr uğruna dünyayı yakarım

İklim değişikliği “insani faaliyetler”den kaynaklı lafı çok yaygın bir şekilde kullanılmakta. Bu ifadeyi kimileri; hepimizin, tüm canlı yaşamını yok oluşa sürükleyen iklim değişikliğinden eşit derecede sorumlu olduğumuzu, hepimizin birlikte çaba göstermemiz gerektiğini dile getirmek için kullanıyor. Ama gerçek bunun tam tersi. İklim değişikliğinin en baş sorumluları arasında fosil yakıt şirketleri yer alıyor. İşte bu fosil yakıt şirketlerinin en büyüklerinden olan ExxonMobil’de yaşanan skandal bunun en net kanıtı. 1977’de Exxon’un şirket yönetimine “sera gazlarının insan faaliyetlerinden kaynaklı olduğuna” ilişkin rapor sunulmuş. Bir yıl sonra ““atmosfere iki kat daha fazla karbondioksit salındığını, bunun da sıcaklık derecelerinde iki ya da üç derece artış meydana getirebileceği”ne ilişkin yine bir araştırma sonucu bu sefer şirkette daha geniş bir kitleye iletilmiş. Yani iklim değişikliği hakkında hepimizden önce ve belki daha net bilgilere sahip olmalarına rağmen ExxonMobil ne yaptı dersiniz? Fosil yakıt üretim faaliyetinden en ufak taviz vermediği gibi, küresel ısınmayı reddeden kuruluşlara ve araştırmalara milyonlarca dolar para aktardı. Küresel ısınmaya dikkat çeken, uyarılarda bulunan bilim insanlarını itibarsızlaştırma faaliyetlerinde bulundu.

Başka şirketlerin de dahil olduğu Global Climate Coalition ve American Petroleum Institute gibi düşünce kuruluşları aracılığıyla fosil yakıt emisyonlarını sınırlamaya dönük faaliyetleri engellemek için lobi faaliyetlerinde bulundu. İşte tam 38 yıldır yaptığı bu faaliyetler Eylül ayında belge ve tanıklıklar eşliğinde ortaya saçıldı.

İklim değişikliğini durdurmak için her bir günün önemli olduğu ifade edilirken ExxonMobil 38 yıl boyunca kârına kâr kattı.  ExxonMobil 2013 itibariyle piyasa değeri en büyük, Forbes Global 2000 listesinin ilk 5’inde yer alıyor. Ama sadece ExxonMobil değil dünyanın en kârlı şirketlerinin ilk sıralarında ağırlıklı olarak yer alan tüm petrol, kömür, doğalgaz ve otomotiv şirketleri de iklim değişikliğinden haberdarlar ve hepsi de iklim değişikliği yoktur faaliyetlerinde bulunuyorlar.

VW meğerse çevreci değilmiş

İkinci skandal ise dünyanın neredeyse en prestijli üstüne üstlük doğa dostu olduğu iddia edilen Alman otomotiv devi Volkswagen’de yaşandı. VW 11 milyon dizel otomobilin çevre emisyon değerlerinde sahtekarlık yaparak daha düşük göstermiş. Oysa bu otomobillerin yasal nitrojen oksit oranının 35 kat fazlasını salarak, küresel ısınmaya katkıda bulunduğu açığa çıktı. Şirket önce böyle bir şey yaptığını inkar etti. Ama sonra iş büyüdü, Volkswagen’in alt markaları Audi, Skoda ve Seat ve diğer Alman otomobil üreticisi BMW’ye ve Almanya’nın yine en prestijli şirketlerinden Daimler’e kadar uzadı.

2011 yılında şirket bilançosundan cesaret alan Yönetim Kurulu Başkanı Matin Winterkorn “Satış, ciro ve karda yeni rekorlar kırdık. Genel otomobil piyasasına kıyasla çok daha dinamik bir gelişme gösterdik ve sadece ticari alanda değil ama çevrecilik ve sürdürülebilirlikte de uzun mesafe kat ettik” dediği sırada bu açıklamalara yer veren basın da “Volkswagen tröstü elindekiyle yetinmeyip hep daha iyi olmak istemesiyle tanınır” diye haber yapıyordu. Ama Winterkorn’un aynı dönemde söylediği bir şey daha önemliydi ki emisyon oranlarındaki sahtekarlığını da bu ortaya çıkardı. 2012’de Winterkorn "Aynı futbolda olduğu gibi. İkinci yarı hep daha yorucu ve zor geçer. Hele büyüme temposunu biraz daha artırmaya karar verdiğimiz düşünülecek olursa” açıklamasıyla dünyada kızışan rekabetten bahsediyordu. Başka bir otomobil şirketi de VW’nin satış rakamlarını artıran “doğa dostu” otomobillerin sırrını çözme, uygulama ve kendi satış miktarlarını artırmak isteyince VW’nin foyası ortaya çıktı.

ExxonMobil, VW’da yaşanan skandallar birkaç yöneticinin, kendini bilmez CEO’nun ya da birkaç şirketin sapması hatası değil. İçinde yaşadığımız kâr için her şeyin mübah olduğu kapitalist sistemin doğal sonuçları. Kârları uğruna dünya yanmış, gezgen elden gitmiş umurlarında değil. Bu nedenle “Kapitalizm öldürür, kapitalizmi öldürelim” sloganı doğru ve gereklidir. Yoksa, dev şirketlerin sonu gelmez kar hırsından kaynaklı sonu gelmez tlan ve tahripleri gezegenin sonunu getirecek!

Nuran Yüce, Küresel Eylem Grubu (KEG) aktivisti

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol