Cumartesi Anneleri'nde 638. hafta: “Adalet yoksa hukuk yok”

17.06.2017 - 12:38
Haberi paylaş

Cumartesi Anneleri, 638. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelerek, kayıpların akıbetini sordu. Bu haftaki eylemde Emin Kaya için adalet istendi.

Kayıp yakınları, Emin Kaya dosyasını açıklamadan önce, açlık grevlerinin 101. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın serbest bırakılarak işlerine iade edilmesi talebini dile getirirken, bu hafta da eylemlerini yapamayan Cizre ve Yüksekova'daki Cumartesi Anneleri'nin sesi olduklarını dile getirdi.

Katledilmesinin üzerinden 81 hafta geçen Tahir Elçi de anıldı.

Eylemde oğlu için adalet sağlanmadan yaşama veda eden Emin Kaya'nın annesi Meryem Kaya da anıldı, mücadelesini devam ettirme sözü verildi.

Emin Kaya nasıl öldürüldü?

Şırnak'ın Güçlükonak ilçesi Düğünyurdu köyünde yaşayan ve biri henüz doğmamış dört çocuk sahibi olan Emin Kaya, defalarca Güçlükonak Jandarma Bölüğü tarafından gözaltına alınıp ağır işkenceler gördü. Can güvenliği tehlikede olan Kaya, ailesiyle birlikte İstanbul'a taşınmaya karar verdi. Ancak taşınma hazırlıkları yaparken, 24 Aralık 1993'de askerler köye baskın yaptı. Evler tek tek arandıktan sonra köy halkı okulun önüne getirildi. Bölük komutanı, Emin Kaya'yı yol gösterme bahanesiyle yanlarına aldı. Anne Meryem Kaya, komutana güvenmeyerek bir süre oğlunu takip etti. Ancak komutan "merak edilecek bir şey yok" diyerek, onu köye gönderdi. Emin Kaya bir daha eve dönmedi. Ailenin başvurularına ise "Benim bölüğümde böyle biri yok" yanıtı verildi.

Emin Kaya'ya neler yapıldığı, 27 Aralık 1993'de cansız bedeni bulunduğunda anlaşıldı. Ağır işkencelerden geçirilen Kaya, gözü oyulmuş, tüm iç organları çıkarılmış ve karın boşluğuna iki büyük taş konularak suya atılmıştı.

Köylülerin derenin suyunu keserek bulduğu Kaya'nın cenazesi köye götürüldü ve otopsi yapılmak istendi. Ancak Güçlükonak Merkez Karakolu komutanı "Otopsiye gerek yok, hemen gömsünler. Eğer başka bir yere götürmeye çalışırlarsa aynısı onların da başınıza gelir" diye tehdit etti. Bunun üzerine aile hiçbir işlem yapamadan Emin Kaya'nın cenazesini köyde defnetmek zorunda kaldı.

Emin Kaya'nın katledilmesi, dönemin Siirt Milletvekili Zübeyir Aydar tarafından dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle Meclis'e taşındı. Menteşe ise önergeye "Güvenlik Kuvvetlerinin çalışma azmini kırmak amacına yönelik asılsız iddialardan ibarettir" yanıtını verdi.

Emine Kaya: Dünyada böyle bir zulüm var mı?

Emin Kaya'nın yeğeni Emine Kaya, eylemde Kürtçe konuştu. Konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamayan Kaya, "Ülkede adalet yok. Türkiye'de adalet hiçbir zaman olmadı" dedi. Korucular ve jandarmanın o bölgenin yollarını iyi bilmesine rağmen Emin Kaya'yı yol göstermek iddiasıyla götürdüklerini söyleyen Emine Kaya, "Çok ağır işkenceler yapmışlar, gözünü oydular, karnını kesmişlerdi, böbreklerini aldılar, alnına haç işareti yapmışlardı. Dünyada böyle bir zulüm var mı? Bize bu zulmü yaptılar. Gençti. 3 çocuk babasıydı, en küçük çocuğu 4 yaşındaydı. Bize bu zulmü yapanlardan davacıyız" dedi.

Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız de yaptığı konuşmada, 22 yıldır adalet aradıklarını belirterek, ekledi: "Ama bizi duyan bir hükümet olmadı."

Yıldız, Cumhurbaşkanı'na işaret ederek, "Yeni başkan bir şeye kızmış diyor ki 'biz söylüyoruz kulakları var ama duymuyorlar.' Peki sen 15 senedir Cumartesi Anneleri'ni duydun mu? Bir kere duydu, onda da bizlere yalan söyledi" dedi. Dün Berkin Elvan'ın vurulmasının yıl dönümü, Nuriye ve Semih'in açlık grevinin de 100. günü olduğunu hatırlatan Yıldız, AKP hükümetinin onları da görüp duymadığını, polislere "onları süpürün" diye emir verdiğini kaydetti. "Ama süpürmeyle sorun çökülmüyor" diyen Yıldız, adalet mücadelesi veren herkesin yanında olduklarını dile getirdi. Hanife Yıldız, CHP'nin adalet yürüyüşünü desteklediklerini de söylerken, adaletin bir gün herkese lazım olacağına işaret etti.

Haftanın açıklamasını okuyan Leyla Kaya, Türkiye'de adalete yönelmiş bir hukuk düzeni olmadığını söyledi. "Adalet yoksa hukuk yoktur" diyen Kaya, Emin Kaya'nın katledilmesinden Cemal isimli Yüzbaşı ve 24- 29 Aralık 1993 tarihlerinde Güçlükonak İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görev yapmış tüm personel ile başta Başbakan Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe olmak üzere 50. DYP-SHP hükümetinin sorumlu olduğunu söyledi. Kaya, "Emin Kaya'nın Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tozlu raflarında bekleyen dosyasında yerelden ulusala tüm sorumlular adil bir yargı önünde hesap verinceye kadar, hakikat ve adalet talebimiz hak ettiği karşılığı buluncaya kadar Emin Kaya'yı ve bu hukuksuzluğu hatırlamaya ve hatırlatmaya devam edeceğiz" dedi.

(ETHA)

Bültene kayıt ol